Bazen katiller de cübbe giyer!
Ülkede hain bir saldırı olur.
‘Hükümet yaptı’ derler.
2’si çocuk 6 canımızı kaybederiz, 81 vatandaş yaralanır.
Yakınları, aileleri, vatandaşlar bu acının intikamı alınsın diye dört gözle bekler.
Emniyet kusursuz bir operasyonla saldırının faillerini enseler.
İfadelerinde bölücü terör örgütü PKK ve onun Suriye’deki uzantılarının saldırıyı organize ettiği deşifre olur.
Resmi makamlar, saldırının arkasındaki odakları açıklar.
Ancak bazıları, ‘PKK’nın saldırıyı üstlenmediğini’ belirterek ‘PKK sivilleri hedef almaz’ iddiasında bulunur. Oysa tarih tüm gerçekliği ve yaşanmışlığıyla ortadadır!
Şanlı Türk Ordusu, Irak ve Suriye’deki terör yuvalarına nokta atışı hava harekâtı düzenler.
Aşağılık böcekler sığınaklarıyla kusursuz bir şekilde yerle bir edilir.
‘Seçim yatırımı’ derler.
Barış, hümanizm ve demokrasi simsarları, uluslararası kamuoyuna çağrı yapar.
Terör örgütü güdümündeki siyasi ve sivil organizasyonların maskesi düşer.
‘Sivillere saldırmaz’ dedikleri PKK, hedef gözetmeksizin roketler ve havanlar fırlatır
Evlere, okullara, park halindeki araçlara roketler düşer.
Daha 5 yaşında bir çocuk evinin önünde oynarken ve 22 yaşında bir sınıf öğretmeni okuluna giderken şehit olur.
5 aylık hamile bir kadın, evinde iken ağır yaralanır.
19 sivil, saldırılardan yaralı düşer.
Utanmaz, arlanmaz, zihni bozuklar ‘Hava operasyonu olmasaydı, bu saldırlar olmazdı’ der.
Bir de çok biliyor ve uzmanmış gibi ‘teröristin motivasyonu’ neymiş, oymuş, buymuş gibi ifadeleri çamur dolu ağzında geveleyip durur.
Hukuk adamı saydığımız bazı tüccarlar, ‘Barışı Savunmalıyız’ ifadesiyle TSK’nın operasyonunu hedef alır ama terörle öldürülen siviller için tek laf etmez!
Ama o açıklamaya imza atan barolar, bazen katillerin de cübbe giyebildiğini gözler önüne serer.
Gazete köşelerinde, televizyon programlarında, radyolarda aklını teröre kiraya vermiş, mantığını teröristin namlusuna sıkıştırmış ve tarafını terörden yana belirlemiş kişiler pervasız ve sorumsuzca konuşur.
Onlar, kendilerine çizdikleri güvenli alanda atıp tutmaya, halkı manipüle etmeye, bir takım evrensel değerlerin istismarı üzerinden devlete ve millete zarar veren hain yapılara destek olurken biz susup sadece seyirci mi kalacağız?
Asla!
Her zaman olduğu gibi cesur ve dirayetli olarak karşılarında duracağız!
Ülkemizin bölünmez bütünlüğünden, milletimizin huzuru ve güvenliğinden, ‘Devlet-i Ebed Müddet’ten taraf olduğumuzu her platformda dile getireceğiz.
Nasıl ki şanlı Türk Ordusu’nun muzaffer askerleri, bölücü terör örgütü PKK ile her koşulda mücadele ediyor; biz de terörün ideolojik aygıtı haline dönüşmüş bu çevreler ve yapılarla mücadele etmek zorundayız.
Onlardan daha cesur, daha iradeli, daha inançlı olarak haklı olduğumuz davayı savunmaya devam edeceğiz.
Şüphesiz yakıştırmalar, etiketlemeler ve hatta karalamalar olacaktır!
İnanın hiç umurumuzda değil! Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır! Bizim için bu geçmişte de böyleydi, bugün de böyle, gelecekte de böyle olacak!
Birileri hava operasyonlarının hukukiliğini ve meşruluğunu tartışa dursun!
Bu operasyonlar tamamen meşru müdafaa hakkımızdır ve hukukidir. Ki hukuki olmasa da hiç fark etmez!
Ülkemde halkımızın güvenliğini tehdit eden, çocuklarımızın canına kast eden saldırılar olurken uluslararası hukuk çok da umurumda değil!
Ne yapacaktık? Durup saldırmalarını mı seyredecektik? ‘Aman seçim üzerindeyiz onlar saldırsın biz bir şey yapmayalım’ mı diyecektik?
Vatandaş olarak beklediğim bize yaşatılan acıların hesabının misliyle sorulması ve bedelinin en ağır şekilde ödetilmesidir.
Saldırı kimden gelirse gelsin anında misliyle mukabele edilmesidir.
Çok şükür ki bugün büyük ordumuz, hainlerden alçaklıklarının bedelini anında soracak kadar güçlü ve özgürdür.
Yüce Allah, kahraman askerimizin ayağına taş değdirmesin. Tarihte olduğu gibi bugün de gelecekte de ordumuzu muzaffer kılsın.
Esen kalın.
ETİKET :