Sahadan notlar...

Siyasi partiler seçim çalışmalarında tempo artırdı.

Vatandaşla buluşmak için her fırsatı değerlendiriyorlar ancak!
6 Şubat yorgunluğu halen tüm seçim sathı mailinde hissediliyor.
Bir güvercin tedirginliği!
Halk, seçim dönemi sokaklarda, caddelerde, toplantı salonlarında devleti görmek istiyor.
Bu noktada AK Parti, bakanları liste başı aday yaparak doğru bir hamle yaptı.
Bunu Bursa’da gördük.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, aday tanıtım toplantısında ve sonrasındaki
ziyaretlerinde Bursa’yı salladı.
Fakat AK Parti adına Bakan Varank, bir lokomotif olarak mevcut vekil sayısını korumaya veya
artırmaya yeter mi?
Tartışılır.
AK Parti’de listelerde beklediğini bulamayanlar da var.
Özellikle bazı bölgelerin temsil beklentilerinin boşa düşmesi bir çatlak oluşturabilir.
***
‘CHP’de liste krizi’ herhalde herkesin genel ezberi oldu.
Sahada kimle rastlaşsak parti tabanı memnun değil diyor.
Ama ortada görünür bir tepki de yok.
Belli ki CHP şahinleri av için fırsat kolluyor.
Bölgecilik, mezhepçilik derken bir de ittifakçılık kontenjanlarıyla şekillenen listelerin mevcut
tabanı iknası çok da zor değil.
Zira ne olursa olsun kim gelirse gelsin körü körüne oy kullanacak kemikleşmiş güruh bu tabanda
daha fazla...
2015’te barajı geçsin diye HDP’ye oy veren bir kesim olduğu unutulmamalı.
Bugün HDP ile iş birliğinden CHP tabanının yüzde kaçı rahatsızdır?
Sanırım o rahatsızlar çoktan İnce’den yana karar verdi.
Listelerde ilk sıralardaki isimleri kendi mahallesi dışında neredeyse kimse tanımıyor.
Kontenjan adayları ise henüz sahada hissedilir bir yankı oluşturamadı.
***
İYİ Parti’de düşük profil lafları duyuluyor...
Tabanda temayüle uyulması şaşkınlığının yanında liste başı olarak rakiplere kıyasla sürükleyici bir
isim olması gerekirdi diyenler var.
Temayülde ikinci sırada çıkan Müberra Çakır’ın liste dışı kalması, ufak bir kaşıntı oldu sadece
sonra kesildi.
Bazı dağ ilçelerinde toplu istifa duyumları geldi. Ama henüz doğrulanmadı.
İl yönetiminde birkaç isimle ilgili ‘Madem iyisiniz bu adamların ne işi var yönetimde’ diye il
başkanına itiraz ettiği söyleniyor.
Özellikle ikinci bölgede işlerinin zor olduğu birinci bölgeninse bıçak sırtına döndüğü söyleniyor.
Nedeni ise İYİ Parti’ye CHP rezervli olarak giden oyların geri dönmesi olarak görülüyor.
Kontenjan kaynaklı listede mevzi kaybeden teşkilattaki bazı isimlerin bu oylara ‘geri gelin’ çağrısı
yaptığı konuşuluyor.
Neresinden bakarsanız, İYİ Parti’nin işi zor...
***
Liste krizinin yaşanmadığı tek parti MHP oldu.
İkinci bölge milletvekili M. Hidayet Vahapoğlu’nun aday gösterilmemesine bazıları şaşırdı.

Fakat biliniyor ki Devlet Bey, ikinci sıra adayı her dönem değiştiriyor.
Bu dönem dışarıdan değil de teşkilat içinden il başkanlığı yapmış bir isim olarak Fevzi
Zırhlıoğlu’nun aday gösterilmesi ilgi çekti.
Birinci bölgede İsmet Büyükataman’ın ‘devlet adamı’ kimliğiyle tam da vatandaşın bu dönemde
beklediğini ifade ettiğimiz imaja uygun bir isim olarak görülüyor.
Katıldığım birkaç saha ziyaretinde vatandaşın Büyükataman’a ilgisinin nedenselliğinde devlet
saygınlığı olduğu görülüyor.
Bu seçimde MHP sürpriz potansiyeli barındırıyor. Sıkı çalışılırsa beklenmedik sonuçlar alınabilir.
***
Memleket Partisi, belki vekil çıkaramayacak ama çekeceği oy ile milletvekili listelerinin
şekillenmesinde rol oynayabilir.
Bursa’da 32 bin oyu bulunan Saadet, 90 biden fazla oy gereken sıradan vekil adaylığını kaptı.
Gelecek, Saadet’ten daha uyanık davrandı. Bursa’daki oyu olup olmadığı tartışmalı iken düne kadar
CHP’ye faşist diyen bir isimle CHP listesine sızmayı başardı.
Takdire şayan...
Demokrat Parti, Demo Parti... Yersen tutacak! Yemezsen başka ceket dikilecek...
Bursa’da olan Deva’ya oldu. Oysa çok heyecanlıydılar. Belki de ortak liste kararı Bursa için
yanlıştı. Deva, Bursa’da kendi logosu ile girse vekil çıkaramaz elbet ama gücünü test edebilirdi.
En azından il örgütündeki heyecana yazık etmemiş olurdu. Bence seçim olumsuz sonuçlanırsa
Deva’nın da Bursa’da işi zor.
Zafer Partisi’nin Bursa’da ilginç bir ekibi var. Özellikle genç işçi kesimde bir karşılık yükseliyor.