Bursa Marmara’yı da koruyor
Kasım 2017’de Alinur Aktaş Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğunda, belediyenin iştiraklerinden Tarım AŞ’nin 93 çalışanı, 17 milyon lira cirosu vardı.
O tarihe kadar park bahçeler, sahillerin temizliği gibi türlü işler farklı taşeron şirketlere havale ediliyordu. Artık bu işleri Tarım AŞ yapıyor.
Aradan geçen 6 yılda Tarım AŞ şirketi büyüdü. Başkan Alinur Aktaş’ın ifadesiyle şirket, bu yıl 10 ayda 1,5 milyar liralık ciroya ulaştı.
Bugün itibarıyla da Büyükşehir’in iştiraklerinden biri olan Tarım AŞ’nin bin 500 çalışanı var. Bunların 900’ü daimî, 600’ü sezonluk çalışan olarak hizmet üretiyor.
Herhalde birileri, bu rakamların tesadüf olduğunu düşünüyor? Burada bir yönetim başarısı olduğunu görmek ve bir hakkı teslim etmek gerekir. Ki gelişim sürsün.
Başkan Aktaş, bu şirketin elde ettiği kazanımların vatandaşa ‘fide, fidan, tohum, malzeme, teçhizat’ gibi destekler olarak dağıtıldığını söyledi.
Dün de bunlardan biri Gemlik Karacaali sahilinde tanık olduk. Büyükşehir’in davetiyle katıldığımız programda Başkan Aktaş, Bursa Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği’ne kayıtlı 148 teknede çalışan 310 tayfaya su geçirmez balıkçı tulumu ve çizme takımı dağıttı.
Bursa’nın tarım kenti kimliğine ve potansiyeline vurgu yapan Aktaş, “2017 yılında 184 milyon dolar tarımsal ihracat yapan Bursa, geçen yıl 569 milyon dolarlık tarımsal ihracat gelirine ulaştı. Bu destek ve katkılarla çok daha güzel şeyler başaracağımıza yürekten inanıyorum” dedi.
Tarım ve hayvancılığa desteklerin sürmesi çok önemli. Büyükşehir, bu konuda koca kentte neredeyse yalnız başına mücadele ediyor.
Tabi daha önceki yazılarımda da konu edindiğim Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) İl Koordinatörü Bilal Tunç da dün oradaydı. Ayak üstü sohbet ettik. Desteklerden övgüyle bahsetti. (https://www.liderhaber.com.tr/tarim-icin-calisan-birileri-var) Bursa tarımı için onun da ciddi emeği olduğunu biliyorum.
İş balıkçılığa gelince sanırım en büyük destek, denizleri kirletmemek olacaktır.
Başkan Aktaş, dün törendeki programda bu konuda da Bursa’nın diğer illerden farklı bir yerde olduğunu ortaya koydu.
Marmara Denizi etrafında 7 il var. Bursa’da onlardan biri. Kirletici rol açısından bakıldığında ise sanırım en günahsızı ve masumu Bursa.
Pandemi döneminde müsilaj istilasına uğrayan Marmara’nın koruyucunun Bursa olduğu söylenebilir.
Başkan Alinur Aktaş, pandemi döneminde müsilaj sorunu sonrası bakanlık koordinasyonuyla bölge illerinde toplantılar yaptıklarını hatırlatarak “Altyapı konusunda 7 şehir arasında en şanslı il Bursa. Yüzde 92’ler seviyesindeyiz. Altyapı yeterliliği yüzde 50’ler seviyesinde olmayan iller var. Şükürler olsun, Marmara Denizi’ne zarar vermeyen ve tehdit oluşturmayan illerden biriyiz” ifadelerini kullandı.
Bursa’daki sanayi mevcudiyetine bakıp Marmara üzerine birtakım akıl karışıklığı yaşayanlar, kentin altyapısının diğer illere nazaran daha iyi seviyede olduğunu da görmeli.
Marmara’ya 115 kilometre uzunluğunda kıyısı olan Bursa’nın Marmara’dan daha fazla pay alması gerek.
2022 yılında kültür balıkçılığında 295 bin kg, deniz avcılığında 12 milyon kg ve iç su avcılığında 1 milyon 208 bin kg üretim gerçekleştiğini açıklayan Aktaş, şöyle dedi: “Bursa, midye yetiştiriciliğinde de ilk üç il arasında yer alarak önemli bir konuma sahip olduğunu gösterdi. Midye tesislerinin faaliyete geçmesiyle birlikte bir-iki yıl içinde 19 bin tona yakın üretim artışı gerçekleşeceğini umuyoruz.”
Bu rakamlar da Bursa’nın su ürünlerindeki potansiyelini ortaya koymaktadır. Bu potansiyeli geliştirmek adına desteklemeler kadar Bursa’nın kirletici olmama konumu koruması ve güçlendirmesi gerek.
Benzer vurguyu Bursa Vali Vekili Mustafa Kılıç da yaptı. Türkiye’de denizden yeteri kadar istifade edilemediğinin altını çizen Kılıç, “Denizleri verimli kullanmak için kirletmemek lazım. Biliyorsunuz müsilaj afeti yaşadık. Kirletmemek en önemlisi çünkü temizlemek daha maliyetli. Bu nedenle denizlerimizi temiz tutmak, atık suları ve kirletici ortamları denizlerden uzak tutak zorundayız. Hem tüm kırsal alanlarda hem de balıkçılarımıza yönelik yaptıkları destekler nedeniyle Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyorum” dedi.
Neyse ki birileri bunun da farkında… Kente dair tek farkındalığı rant olanların yanında bu şuur, büyük bir nimet.
Tören sonrası Aktaş ve beraberindeki protokol heyeti, denize açılarak önceden serili ağı topladı. Ardından sahilde kurulan ızgarada pişen balıklar vatandaşa ikram edildi. Biz de nasibimize düşeni aldık. Balık ekmeği özlemişiz…
Ülkemiz ve tüm balıkçılar için hayırlı ve bereketli bir kış diliyorum.
Saygıyla.
ETİKET :